Tatlı Bir Tuzak: Tatlı Yedikten Sonra Neden Acıkırız?

Tatlı… Kimimizin kahve yanında küçük bir kaçamağı, kimimizin ise stresle başa çıkma yöntemi. Fakat çoğu zaman farkına varmadan, tatlı yedikten kısa bir süre sonra yeniden acıktığımızı hissederiz. Peki bu nasıl oluyor? Bir tabak baklava ya da bir dilim kek, bizi neden doyurmak yerine tekrar yeme isteği uyandırıyor?

Aslında yanıt, vücudumuzun kan şekeri dengesi ve beyin kimyasına dayanıyor.

Tatlı yediğimizde, içindeki basit şekerler hızla kana karışıyor ve kan şekeri bir anda yükseliyor. Bu yükselişe karşı vücut, kan şekerini düşürmek için insülin hormonu salgılıyor. Ancak bu kez ibre tersine dönüyor; kan şekeri hızla düşüyor. Bu düşüş, beynimize “enerji azaldı” sinyali gönderiyor ve açlık hissi yeniden başlıyor. Yani aslında acıktığımız değil, vücudumuzun dengesinin şaşması söz konusu.

Bir diğer etken de tatlıların yapısında gizli. Çoğu tatlı lif, protein ve sağlıklı yağlardan yoksundur. Bu nedenle mide hızla boşalır ve tokluk hissi kısa sürer. Üstelik şeker, beyinde dopamin salgılayarak kısa süreli bir “mutluluk” yaratır. Etki geçtiğinde ise beyin aynı hissi tekrar ister… Sonuç: yeniden tatlı ya da karbonhidrat arayışı.

Oysa çözüm basit. Tatlıyı tamamen hayatımızdan çıkarmak yerine, doğru zamanda ve doğru şekilde tüketmek gerekir. Aç karnına değil, yemekten sonra yenilen küçük bir tatlı, kan şekerini daha dengeli yükseltir. Yanında yoğurt, süt ya da birkaç badem gibi protein ve yağ içeren besinler tüketmek de açlık hissini geciktirir.

Kısacası, tatlı keyfini yaşarken vücudumuzun dengesini unutmamakta fayda var. Çünkü bazen en tatlı kaçamaklar, bizi en kısa sürede yeniden sofraya çağırabilir.