Son zamanlarda kulaklarımızın alıştığı kelimeler var: “Birlik olalım, beraber olalım, fitneye fırsat vermeyelim.”

Peki bu sözler ne kadar hayata geçiyor?

Maalesef çoğu zaman sözde kalıyor; davranışlarımız, çağrılardan geri kalıyor. Oysa birlik, eylemlerle yaşanır.

Etrafımıza bakınca görüyoruz: çok sayıda iş insanı, müteahhit, sanayici ve farklı sektörlerden başarılı insanlar var.

Ama bu bolluğu toplumsal faydaya çevirmek, hem onların hem de toplumun kazancı olur.

Somut dayanışma örnekleriyle neler yapılabilir?

Maddi imkânı sınırlı öğrencilere burs sağlamak, kitap ve bilgisayar desteği sunmak.

Köy ve şehir okullarına kütüphane kurmak, dijital altyapı sağlamak, ders materyali temin etmek.

Yeni evlenen çiftlere başlangıç yardımı yapmak, ev eşyası veya mobilya desteği sunmak.

İhtiyaç sahibi ailelere gıda paketi, giyim ve sağlık yardımı ulaştırmak.

Yaşlı veya bakıma muhtaç bireylere evde bakım, temizlik ve sosyal destek hizmetleri sağlamak.

Kültür, sanat ve spor alanında yetenekli çocuklara kurs ve eğitim bursları vermek, yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak.

Afet, deprem veya doğal felaket durumlarında acil yardım ve barınma desteği sunmak.

Her bağış, her yardım paketi, bir öğrencinin geleceğini değiştirebilir, bir çiftin hayalini gerçeğe dönüştürebilir, bir ailenin yüzünü güldürebilir. Küçük görünen adımlar, toplumsal dönüşümün temel taşlarıdır.

Unutmayalım: gerçek birlik, sadece aynı kelimeleri tekrar etmek değil; birlikte üretmek, birlikte paylaşmak ve somut fayda sağlamak ile mümkündür.

Kelimeyle değil, vicdan ve eylemle ölçülür.

Şimdi sözlerimizi eyleme dönüştürme zamanı.

Haydi, dernek çatısı altında birleşelim, iyiliği çoğaltalım, umut olalım.

Çünkü birlik, artık bir slogan değil, yaşayan bir sorumluluktur.