Fesatlık Varsak’ın En Büyük Düşmanı

Kıskançlık, ego ve dayanışma eksikliği semtimizin önünü kesiyor

Toplumların ilerlemesinin önündeki en büyük engellerden biri, bireyler arasındaki fesatlık ve kıskançlıktır. Birinin başarısı, diğerine ilham vermesi gerekirken, ne yazık ki bazı insanlar bu başarıyı tehdit olarak görür. Kendi yetersizliklerini kabullenmek yerine, başkasının emeğini küçümsemeyi ya da baltalamayı tercih ederler.

Varsak semtinin en büyük hastalıklarından biri de ne yazık ki bu fesatlıktır. Semtimizin gelişmekte olan bir bölge olması, hızla artan nüfus akışı ve arsa değerlerindeki yüksek artış, insan ilişkilerini derinden etkilemiştir. Maddi çıkarların ön plana çıktığı bu süreçte, komşuluk bağı yerini kıskançlığa, dayanışma ruhu ise gizli rekabete bırakmıştır. Fesatlık, burada adeta gündelik hayatın içine sızmış görünmez bir virüs hâline gelmiştir.

Bu durum yalnızca ticarette, iş ilişkilerinde ya da kişisel çıkar çatışmalarında değil, seçim dönemlerinde de kendini göstermektedir. Semtimizdeki fesatlık ve kıskançlık, içimizden çıkacak, bizi temsil edecek kişilere dahi yönelmektedir. Kendi insanımızın yükselmesine tahammül edemeyen bu anlayış, Varsaklıların birlik olmasını engellemekte; sonuçta bizler, kendi içimizdeki çekememezlik yüzünden hiçbir yere gelememekteyiz.

Dahası, sırf biz Varsaklılar olarak kendi aramızda fesatlık yaptığımızdan dolayı, her dönem dışarıdan gelen müteahhitler veya kötü niyetli ticaretçiler bu durumdan faydalanmaktadır. Bizim birlik olamayışımız, başkalarına fırsat kapısı açmakta; bu da semtimize milyonlarca lira zarar vermektedir. Dayanışma eksikliğimiz, hem ekonomimizi hem itibarımızı zedelemekte, dışarıdan gelenlerin kolayca kendi çıkarlarını bizlerin üzerinden yürütmesine neden olmaktadır.

Bu fesatlık çoğu zaman tek başına gelmez; kişisel egolarla birleştiğinde daha yıkıcı bir hâl alır. Ego, kişiyi körleştirir; fesatlık ise bu körlüğe yön verir. Ortaya çıkan bu tehlikeli birleşim, başarıya saldırı, üretkenliğe sabotaj ve iyi niyete düşmanlık olarak kendini gösterir. Bu kişiler, başkalarının yükselişini kendi düşüşleri sanır; oysa aslında kendi içindeki boşluğu gizlemeye çalışmaktadırlar.

Unutulmamalıdır ki başkasının ışığını söndürmek, kendi karanlığını aydınlatmaz. Fesatlık, hem bireyi hem çevresini zehirleyen görünmez bir hastalıktır. Kıskanç kişi, yalnızca başkasının yolunu kesmekle kalmaz; kendi gelişimini de durdurur. Çünkü enerjisini üretmek yerine, yıkmaya harcar.

Gerçek olgunluk, başkasının başarısına sevinmeyi öğrenmektir. Başarıyı kıskanmak yerine ondan ders almak, hem kişisel gelişimin hem de toplumsal dayanışmanın temelidir.

Oysaki birlik olan bir toplum olsak, fesatlığı bir kenara bıraksak; daha güçlü, daha saygılı ve daha üretken bir Varsak topluluğu oluruz.

Birlik, sadece gücü değil; saygıyı, sevgiyi ve geleceğe güvenle bakma inancını da beraberinde getirir. Biz Varsaklılar, birbirimizin önünü kesmek yerine elinden tutsak, hem ekonomik hem toplumsal anlamda hep birlikte yükselebiliriz.

Varsak semti artık ikiyüz bin nüfusu zorlamaya başlamışken, gelin bir olalım. Kendi kişisel egolarımızı, kıskançlıklarımızı ve fesatlığı bir kenara bırakalım. Artık birbirimizi engellemek yerine, birbirimizin elinden tutma zamanı. Toplum olarak güçlü olmanın, sadece maddi kaynakları değil; aynı zamanda birlik ve dayanışmayı gerektirdiğini bilmeliyiz.

Yeni bir ilçe adayı olmak, semtimizin hak ettiği değeri kazanması için mücadele etmek, sadece bir görev değil aynı zamanda bir sorumluluktur. Atalarımızın bize miras bıraktığı “Varsaklı” kimliğini yaşatmak, bu semtin adını gururla duyurmak ve gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak için hepimize düşen bir görevdir.

Bireysel çıkarları bir kenara bıraktığımızda, Varsaklı olarak ortak hedefler etrafında birleştiğimizde, semtimiz hem ekonomik hem sosyal anlamda büyüyecek; dışarıdan gelebilecek fırsatçı ve kötü niyetli girişimcilere karşı daha dirençli hâle gelecektir. Başarı, biz birlik olduğumuzda gerçek anlamını bulur. Şimdi hep birlikte el ele vererek, Varsak’ı hak ettiği noktaya taşıyalım.

Artık fesatlıktan kurtulmanın yollarını aramalıyız. Çünkü değişim, başkalarından değil, bizden başlamalıdır. Varsak’ın geleceği; birlik, dürüstlük ve samimiyetle yeniden inşa edilecektir.