← BUNUNLA YETİNENİN ÇOCUKLARI BUNUNLA YETİNMİYOR →
DOYUMSUZ ve DUYGUSUZ
BİR NESİL YETİŞİYOR
Hayatın gerçekliklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor.
Depremde, Savaşta, Selde ya da Yangında ölenler için gözyaşı döken insanları anlamıyorlar. Tüm bu acı gerçekleri film tadında izliyorlar.
Nasıl yani… der gibisiniz…
Hatta yaşadığım bir durumu bahsedeyim.
Yüzyılın en büyük felaketlerinden olan MARAŞ DEPREMİ olduğu günün sabahı bir sınıfta ders işlerken çocuklara Deprem olduğunu ve birçok insanımızın enkaz altında kaldığını, onların bizlerden yardım ve dua beklediğini söyledim. Çocukların verdiği cevap beni şok etti…
---Telefonun şarjı dolu olursa saatlerce enkaz altında PUBG oynarız diyen bir nesil geliyor.
Hatta Tsunami uyarısı yapılmış bu sebeple Hatay ve Çevresinde küçük çaplı bir Tsunami olayı oldu. Bu çocukların cevabı ise yine içler acısı… “Deniz bile buraya kadar gelir ne güzel cevapları…”
İşin Korkunç tarafı ise ne biliyor msunuz? İleride bu nesil bizi yönetecek…
Bu çocukların hayatlarının odağındaki tek şey eğlenmek. Eğlenmedikleri tüm zamanları kendilerine bir işkence olarak görüyorlar.
Kendileri için yapılan fedakarlıkların hiç farkında değiller.
Babası delikli çorapla büyüyen, bu gençlik en küçük lekesi olan bir kıyafeti çöpe atacak kadar kıymet bilmiyorlar.
Bizim büyüklerimizin bizlere sordukları klasik bir soru vardı. Anneni mi çok seversin Babanı mı?
Şimdiki nesil ise hangi ebeveyn kendisine daha çok para ve imkan veriyorsa onu daha çok seviyorum diyebiliyor. Diğerinin kırılacağı hiç umurunda değil…
Geçmiş onları pek ilgilendirmiyor, atalarımıza karşı vefasızlar.
Bu VATAN TOPRAĞI için canı pahasına mücadele eden ATALARI onlar için bir anlam taşımıyor. Bu bölgede CUMA günleri sabah mezarlık ziyareti yapan anne ve babaların evlatları BAYRAMLARDA ve AREFE günleri bile ATALARINI hatırlamıyorlar.
Canları pahası ve yaşantıları ile topraklarına sahip çıkan ATALARININ topraklarını SON MODEL TELEFON almak için satmaya çalışan bir nesil geliyor…
GELECEKTE BİZİ YÖNETECEK BU NESİLİ,
BİZ YANİ ANNE BABALAR YETİŞTİRİYOR…
Bu NESİL için MAARİF Müfettişi Sayın DOĞAN CEYLAN’ın bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle ANNE ve BABALARIN okumasını istiyorum.
“Altın kafeslerde çocuklar yetiştiriyoruz artık. Uçmayı bilmeyen kuşlar gibi.
Çocuklar hayattan bihaber. Açlık nedir bilmiyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, acıkmalarına fırsat bile vermiyoruz. Öyle ki yemek yemeyi bile işkence görür hale geliyorlar.
Susuzluk nedir hiç bilmiyorlar. Hiç susuz kalmamışlar. Üç adımlık yolda bile susarlar diye yanımızda içecek taşıyoruz. Çocuk daha “susadım” demeden ağzına suyu daldırıyoruz.
Çocuklar hiç üşümüyorlar. Soğuk havalarda evden çıkarmıyoruz. Okula giderken kırk kat sarmalayıp çıkarıyoruz dışarı, hiç titremiyorlar.
Çocuklar hiç ıslanmıyorlar, evden arabaya kadar bile üç metrelik mesafede şemsiyesini başına tutuyoruz. Saçına bir tek yağmur düşürmüyoruz. Bu yüzden çocuklar ıslanmak nedir bilmiyorlar.
Yorgunluk nedir bilmiyor çocuklar. İki adımlık mesafelere bile arabayla götürüyoruz onları,
yorulmasınlar diye. Birazcık parkta koşsalar, hasta olacak diye engel oluyoruz.
Onlar takatleri tükenecek kadar hiç yorulmuyorlar.
Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine sunuyoruz. Bu yüzden varlığın kıymetini bilmiyorlar.
Onlar bir yanığın veya bıçak kesiğinin acısını bilmiyorlar. Elleri yanmasın, kesilmesin sakın diye
onlara ne bıçak tutturuyor, ne ocak yaktırıyoruz.
Çocuklar hissetmiyor yaşamı, açlığı bilmediği için açlara acımıyor,
üşümek nedir bilmedikleri için sokaktaki evsizleri umursamıyor.
Yokluk nedir bilmedikleri içinekmeğe gelen zam onların dikkatini bile çekmiyor,
haber kalabalığı olarak görüyor, gülüp geçiyorlar.
Sıcak odalarında yaşadıkları için evsizlik nedir, sürgün nedir anlamıyor, savaşları, kurşunlanan, ölen insanları umursamıyorlar.
Acımıyorlar…
Kıymetini bilmiyorlar ekmeğin, elbisenin, barışın ve huzurun, ana babanın…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Halil KULA
DOYUMSUZ ve DUYGUSUZ BİR NESİL YETİŞİYOR
← BUNUNLA YETİNENİN ÇOCUKLARI BUNUNLA YETİNMİYOR →
DOYUMSUZ ve DUYGUSUZ
BİR NESİL YETİŞİYOR
Hayatın gerçekliklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor.
Depremde, Savaşta, Selde ya da Yangında ölenler için gözyaşı döken insanları anlamıyorlar. Tüm bu acı gerçekleri film tadında izliyorlar.
Nasıl yani… der gibisiniz…
Hatta yaşadığım bir durumu bahsedeyim.
Yüzyılın en büyük felaketlerinden olan MARAŞ DEPREMİ olduğu günün sabahı bir sınıfta ders işlerken çocuklara Deprem olduğunu ve birçok insanımızın enkaz altında kaldığını, onların bizlerden yardım ve dua beklediğini söyledim.
Çocukların verdiği cevap beni şok etti…
---Telefonun şarjı dolu olursa saatlerce enkaz altında PUBG oynarız diyen bir nesil geliyor.
Hatta Tsunami uyarısı yapılmış bu sebeple Hatay ve Çevresinde küçük çaplı bir Tsunami olayı oldu. Bu çocukların cevabı ise yine içler acısı… “Deniz bile buraya kadar gelir ne güzel cevapları…”
İşin Korkunç tarafı ise ne biliyor msunuz?
İleride bu nesil bizi yönetecek…
Bu çocukların hayatlarının odağındaki tek şey eğlenmek. Eğlenmedikleri tüm zamanları kendilerine bir işkence olarak görüyorlar.
Kendileri için yapılan fedakarlıkların hiç farkında değiller.
Babası delikli çorapla büyüyen, bu gençlik en küçük lekesi olan bir kıyafeti çöpe atacak kadar kıymet bilmiyorlar.
Bizim büyüklerimizin bizlere sordukları klasik bir soru vardı.
Anneni mi çok seversin Babanı mı?
Şimdiki nesil ise hangi ebeveyn kendisine daha çok para ve imkan veriyorsa onu daha çok seviyorum diyebiliyor. Diğerinin kırılacağı hiç umurunda değil…
Geçmiş onları pek ilgilendirmiyor, atalarımıza karşı vefasızlar.
Bu VATAN TOPRAĞI için canı pahasına mücadele eden ATALARI onlar için bir anlam taşımıyor. Bu bölgede CUMA günleri sabah mezarlık ziyareti yapan anne ve babaların evlatları BAYRAMLARDA ve AREFE günleri bile ATALARINI hatırlamıyorlar.
Canları pahası ve yaşantıları ile topraklarına sahip çıkan ATALARININ topraklarını SON MODEL TELEFON almak için satmaya çalışan bir nesil geliyor…
GELECEKTE BİZİ YÖNETECEK BU NESİLİ,
BİZ YANİ ANNE BABALAR YETİŞTİRİYOR…
Bu NESİL için MAARİF Müfettişi Sayın DOĞAN CEYLAN’ın bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Özellikle ANNE ve BABALARIN okumasını istiyorum.
“Altın kafeslerde çocuklar yetiştiriyoruz artık. Uçmayı bilmeyen kuşlar gibi.
Çocuklar hayattan bihaber.
Açlık nedir bilmiyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, acıkmalarına fırsat bile vermiyoruz.
Öyle ki yemek yemeyi bile işkence görür hale geliyorlar.
Susuzluk nedir hiç bilmiyorlar. Hiç susuz kalmamışlar. Üç adımlık yolda bile susarlar diye yanımızda içecek taşıyoruz. Çocuk daha “susadım” demeden ağzına suyu daldırıyoruz.
Çocuklar hiç üşümüyorlar. Soğuk havalarda evden çıkarmıyoruz. Okula giderken kırk kat sarmalayıp çıkarıyoruz dışarı, hiç titremiyorlar.
Çocuklar hiç ıslanmıyorlar, evden arabaya kadar bile üç metrelik mesafede şemsiyesini başına tutuyoruz. Saçına bir tek yağmur düşürmüyoruz. Bu yüzden çocuklar ıslanmak nedir bilmiyorlar.
Yorgunluk nedir bilmiyor çocuklar. İki adımlık mesafelere bile arabayla götürüyoruz onları,
yorulmasınlar diye. Birazcık parkta koşsalar, hasta olacak diye engel oluyoruz.
Onlar takatleri tükenecek kadar hiç yorulmuyorlar.
Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine sunuyoruz.
Bu yüzden varlığın kıymetini bilmiyorlar.
Onlar bir yanığın veya bıçak kesiğinin acısını bilmiyorlar. Elleri yanmasın, kesilmesin sakın diye
onlara ne bıçak tutturuyor, ne ocak yaktırıyoruz.
Çocuklar hissetmiyor yaşamı, açlığı bilmediği için açlara acımıyor,
üşümek nedir bilmedikleri için sokaktaki evsizleri umursamıyor.
Yokluk nedir bilmedikleri için ekmeğe gelen zam onların dikkatini bile çekmiyor,
haber kalabalığı olarak görüyor, gülüp geçiyorlar.
Sıcak odalarında yaşadıkları için evsizlik nedir, sürgün nedir anlamıyor, savaşları, kurşunlanan, ölen insanları umursamıyorlar.
Acımıyorlar…
Kıymetini bilmiyorlar ekmeğin, elbisenin, barışın ve huzurun, ana babanın…