
HALİL İBRAHİM KUŞÇU
Doğum Tarihi: 1 Ekim 1926 Doğum Yeri: Varsak, Antalya Anne Adı: Ayşe Baba Adı: Ahmet Vefat Tarihi: 28 Aralık 1978 İkamet Yeri: Aktoprak Mahallesi, Kepez / Antalya
Varsak’ın bereketli topraklarında, 1 Ekim 1926 sabahı dünyaya gözlerini açtı Halil İbrahim Kuşçu. Annesi Ayşe, babası Ahmet’ti. O yıllar, Varsak’ın insanı için hayat zordu ama sade, temiz ve bereketliydi. Çocukluğunda eline geçen ilk nimet, bir keçi sütüydü belki de… O günden itibaren hayvancılık onun kaderi, alın teri ve ekmeği oldu.
Yıllar geçtikçe, sürülerin peşinde dağları, düzlükleri arşınlayan bir delikanlıya dönüştü. Sabahın ilk ışıklarıyla kalkar, elinde süt kovasıyla yürürken yüzüne vuran rüzgâr, onun özgürlüğü gibiydi. Antalya’da “peynir” dendiğinde akla gelen birkaç isimden biri olmuştu. Sütü, emeği, dürüstlüğüyle tanınır; bir kez tadan onun peynirinin tadını unutamazdı. O, alın terinin tadını peynire karıştıran adamdı.
Kalbinde sevgi, dilinde helallik vardı. Öz dayısının kızı Hatice ile evlendi. Bu evlilikten Ahmet, Hasan, Havana, Ayşana ve Halil dünyaya geldi. Büyük bir sofraydı onlarınki; bir parça ekmeği bile bölüşür, mutluluğu birlikte taşırdı. Aile sıcaklığı, Halil İbrahim’in ömrü boyunca en büyük servetiydi.
Ancak kader, yorgun yürekleri bazen en beklenmedik yerde alır. 1978 yılının soğuk bir Aralık gününde, değirmende kepek sırası beklerken bir anda fenalaştı. Kalbi dayanmadı, o güçlü adam bir anda sessizliğe büründü. O an, sadece bir insan değil, bir devrin emeği, alın teri, dostluğu da göğe yükseldi.
Aktoprak Mahallesi, o günden sonra bir çınarını kaybetti. Herkesin sevdiği, sözü dinlenen, eli açık, gönlü geniş biriydi Halil İbrahim Kuşçu. Onun ardından, köy meydanlarında hâlâ “Allah rahmet eylesin, iyi adamdı” denir.
Bugün, beş çocuğundan yalnızca Halil ve Havana hayattalar. Ama her biri, babalarının adını onurla taşır. Çünkü Halil İbrahim Kuşçu’nun adı, Varsak’ın hafızasında bir dürüstlük, bir alın teri, bir vefa hikâyesi olarak yaşamaya devam ediyor.
Onun hikâyesi, bir ömürlük emeğin, sevginin ve sadeliğin hikâyesidir. Toprağı bol, hatırası daim olsun.